Mayıs 04, 2012

yorumsuz..

Aynı olumsuz şeyle çok defa karşılaştığınızda ne yaparsınız?
Durumu karşınızdakine her seferinde özveriyle anlatıpta, anlamadığını gördüğünüzde?

Aynı yarayı kaç defa kanatmasına izin verirsiniz?
Kabul ediyorum, bazı huylar bazılarına hastır, 7'sinden 70'ine değişmez..

Bu sefer kırılmadım, mesela öncekiler gibi gözüm dolmadı ya da "aaa bu da ne" der gibi sıkışmadı yüreğim, gayet sakin ince bir sızıyla gülümsedim, yalan söylemeyim "seni küçümeseyerek güldüm ve yine mi dedim.."
Kabul ediyorum..

Bu blogta belki son değildir ama ilk defa birisine direkt okusun diye yazı yazıyorum.

Kırmaya çalışma beni, kırılmam sana.
Ben böyle şeylere kırılmam artık.
Ezer, büzersin beni ama uğraşma kıramazsın...
Ne sana inat başımı öne eğdirecek birşey yaparım..
Ne de seninle bu yaptıklarından dolayı gurur duyarım..

Ne olacağını söyleyim; sessizce susarım..

Ben birşeye sinirlenip bağırmıyorsam, ağzımdan çıkanları kulağım duymayacak şekilde gözlerim dola dola sana yapmaman gerekirdi demiyorsam, ya da çok ta üzerinde durmaya değer görmüyorsam bilki kıramamışsındır beni..

Bu büyüdüğümden-olgunluğumdan-anlayışımdan-güvenimden değildir, bu sadece eksilmemdendir..

Sana sesleniyorum, ben senin yerinde olsam beni çok ta zorlamazdım, tabi bir sabah uyandığında ellerinin arasını boş görmek istemiyorsan..

Sessizce sevgiler..
Zeynep..

(: hıdırellez geldi..


* fotoğraf alıntıdır..

Kış mevsiminin bitip, yaz mevsiminin başladığına inanılan, dileklerin dilendiği, göklere ellerin açıldığı, nişanlıların pikniğe çıktığı, cüzdanların ağzının açık bırakıldığı, nohutlar, pirinçler dağıtılan, gül dallarının dileklerle süslendiği, sabah ezanlarıyla uyanıp tek tek toplandığı, dileklerin suyla buluşturulduğu, dilek paralarının ojelenip cüzdanlara konduğu o güzel gün Hıdırellez bu sene 5 Mayıs akşamı-6 Mayıs sabahında kutlanacakmış..

Hoşgeldin Hıdırellez..

Benim canım annem, her sene, oturur mutfak masasına, çayını alır yanına, sessizce bir defter ve bir kalemle başlar yazmaya, ee tabi 3 kızı olunca, onun için bu süreç çok yorucu geçer :)
Hiç bıkmadan yazar dilediklerini, hayırlısı diyerek başlar mektubuna, yazmakla kalsa yine iyi, çizer tek tek, dileklere ilişkin fotoğraflar koyar, keser biçer, gerçekten okunası çok zevkli bir mektup oluverir, ama okutmaz kimselere..
Hepsini tek tek katlar, herbirini bir kese içine koyar, her keseye bir de bozuk para, ağzını bağlar ve gül dalına asar..Bekler ki sabah ezanı okunsun..Ezanla beraber gider alır onları..Herkese kendi dilek kesesinin içindeki bozuk parayı oje damlatarak verir, cüzdanımızda saklamamız için..

Dileklere ne mi olurdu?

O dilekler aylar boyunca kimsenin bilmediği yerlerde saklanır, yazın yazlığa giderken unutulmaz, denize ilk girişte dualar eşliğinde suya bırakılır..

Bir sene çok komik birşey oldu, annem dilekleri yazdıktan sonra o zamanki evimizin bahçesindeki gül ağacına kesecikleri asmış, ezanla beraber inmiş ki kesecikler yok :)

Ablamlarla bizim yorumumuz, "içindeki bozuk paralar için ve bir de içindeki o eğlenceli renkli mektupları gülerek okumak adına birilerinin aldı.", annemin yorumuysa "dilediklerim kuş oldu uçtu, olacak."

Şaka bir yana annem bugüne kadar hangi sene ne dilediyse oldu, ablamlara kısmet yazdı, hatta çöpten elele çiftler çizdi ve evlendiler, küçük bebekler çizip emzikli, beğendiği bebek fotoğraflarını yapıştırdı ve bebekleri oldu dünya tatlısı, ve önceki sene benim için araba çizdi, çöpten beni içine yerleştirdi ve arabamı aldım, son Hıdırellezde ise -son demi, tekne kazıntısı (bu ben oluyorum, gözümün nuru annem)- için hayırlı bir eş çizdi, cılız bir çöp adam, elele, duvaklar çizdi başıma..
Ve nişanlandım..

Anneciğim, hep diyorum ya sahip olduğumuz herşeyi senin o temiz yüreğine, varlığına ve bizim yanımızda oluşuna borçluyuz..

Yani benim için Hıdırellez önemli..

Neler neler diliycem bu sene bir görseniz..
Bu sene ben de elime kağıt kalem alıcam, yeni evimde annemi de yanıma alıp, bu sefer benim mutfak masamda renkli kalemlerle çizicem, diliycem..
Sonra onları tek tek katlayıp gül ağacına asıcam, sonra ezanla toplayıp, yazlığa gidene kadar onu salonumda şöminenin yanına yapmayı düşündüğüm bembeyaz dilek ağacımın dallarına asıcam..

Herkese çok mutlu bir ömür, sağlık, huzur, her dileğin hayırlılarının kabul olduğu günler diliyorum..

P.S: sevgili nişanlım, Hıdırellez gereği beni yarın pikniğe götürmen gerekiyor sanırım :)

Sevgiler,
Zeynep..


Mayıs 03, 2012

ilk ödülüm (:


Sevgili supercellma hasta yatağından beni bu güzel ödüle layık görerek beni çok mutlu etti..
Kendisine ilerleyen satırlarda teşekkür edecek olmama rağmen, tekrar tekrar teşekkür ediyorum..
Bu benim ilk blogger ödülüm (:
Selma'cığım sana burdan kocaman geçmiş olsun dileklerimi de gönderiyorum..
Öyle yatma, hemen kalk, daha çok işimiz var..

Bu güzel ödülün tatlı kurallarına gelirsek;

1-ödülü kazanan kişi bu ödülü 11 arkadaşına hediye edecek:

işte benim o muhteşem 11 arkadaşım:

- Sevgili Kaymaklı Kadayıf,
- Sevgili öykü,
- Sevgili smilena,
- Sevgili Cihan'ın Bahçesi,
- Sevgili miray's handmades,
- Sevgili tatlı birşeyler,
- Sevgili beyazbezelye,
- Sevgili süslü keçeler,
- Sevgili colette,
- Sevgili esradan dünyaya

2-ödül verdiğimiz 11 kişinin bloguna gidip konudan kendilerini haberdar edeceğiz.

3-Kendimizle ilgili 7 gerçeği paylşacağız..

- Soru 1:En sevdiğim renk: beyaz-pembe-kırmızı
- Soru 2: Bir daha dünyaya gelsem şuanki sahip olduğum neyi değiştirmek isterdim: işimi, kesinlikle içinde el emeği olan bir meslek seçerdim kendime..bir şeylerle uğraşıp, ortaya bir şeyler çıkarmak isterdim..
-Soru 3: Burcum: Aslan(her ne kadar bazı özelliklerini taşımadığımı düşünsem de)
-Soru 4:Hayatta en örnek aldığım kişi: tabii ki; Annem :)
-Soru 5:En sevdiğim mevsim: İlkbahar
-Soru 6: Aşkta en olmazsa olmaz şey: heyecan
-Soru 7: En Sevmediğim özelliğim: çabuk güvenmem ve alıngan oluşum..

4-Bize bu ödülü layık gören kişiye teşekkür edeceğiz..

Sevgili Selma'cığım-süper selmam, sana çok teşekkür ederim, sevgilerimle öpüyorum..

5- Versatile Blogger Ödül fotoğrafını blogumuzda yayınlıyoruz..
:)


sevgilerimle,
mutlu cumalar diliyorum..
Zeynep..


Mayıs 02, 2012

tam 1 ay kaldı (:



Evet tam 1 ay kaldı..
Ve geri sayım başladı..

Yıllardır hayalini kurduğum güne, kahvelerde gördüğüm kalabalığın yorumlarına, annemin hıdırellez dileklerine, düğünüme tam 1 ay kaldı..

Hazırlıklar o kadar yoğun ki, ne zaman akşam oldu, ne zaman uyuduk uyandık anlamıyorum..
Çalışıp iş çıkışı koşturmaktan yoruldum, ama tadını çıkarıyorum..

Yıllardır o canım annemin hazırladığı çeyizler çıkarılıp, tek tek yıkanıp, ütülenip bohçalandı..
Eve usta girdi ve boya badanaya başladı..
Sadece yolunu bildiğim sitelerde artık elimle koymuş gibi dükkanları bulmaya başladım..
Hem çok zevkli hem de çok zor bir süreç olduğunu bizzat anlamış durumdayım..
Eğer maddi desteğiniz, kendinize ait birikiminiz yoksa, ne de zor..

Çok ta hüzünlüyüm, yıllardır, ablamlar evlendiğinden beri, yani tam 6 senedir, annemle aynı evde birer arkadaş gibi herşeyimizi paylaşmaya öle alıştım ki, yeri geldiğinde beraber ağlayıp, canımın en sıkkın olduğu anlarda yanına kıvrılıp sessizce sırtımı kaşımasına..
Akşamları sohbetler etmeye..
Annecim, yeri gelmişken söylemek istiyorum "iyi ki benim annemsin ve sen bana verilmiş en mükemmel hazinesin, iyi ki beni sen yetiştirmişsin"..
Neyse gözlerim yine doldu, söyledim ya bu ara çok duygusalım..

Gelinliğim bitti, anneciğim özene özene hazırladı kendi elleriyle, ellerine sağlık..
Gelinliğimi düğün gününe kadar annem hariç kimse görmeyecek :)
Süpriz :)
Bakalım bay G, beni kuaförden almaya geldiğinde nasıl bir tepki verecek? merak ediyorum.. Düğünden hemen sonra gelinliğe dair tüm ayrıntıları da sizlerle fotoğraflarla paylaşmak istiyorum..

Ev dekorasyonu ne de zormuş, filmlerde-televizyonda, magazinlerde görüpte "aaa, çok güzel olmuş" dediğimiz evleri nasıl da zevkle döşüyorlarmış bir kez daha anladım..
Tabi ki maddi imkanlarınızın size gösterdiği yolda ilerliyosunuz, tam bişeye "aaa çok güzelmiş diyorsunuz" fiyatını görünce "aa, aslında şu da olsa olur" a dönüyosunuz..
Bakalım nasıl bir ev çıkacak ortaya..
Umarım huzurla oturulacak, ağız tadıyla bir ömür geçirilecek tadda olur :)

Kına gecesi istiyorum evet, kendi evimizde çok kalabalık olmadan, sadece ailemizle istiyorum..
Kırmızı bir elbise aldım ve herşeyi kırmızı düşündüm o geceye dair..
Elime yakılacak kınada "G" harfi olsun istiyorum, elimin tam ortasına baş harfini kına olarak yakmak istiyorum..
Annem başladı bile yaprak sarıp, dolaba atmaya :)

Benim cephemde geri sayım başladı ve heyecanım her geçen gün artıyor..
Sayın bay G; umarım sizde de aynı heyecan mevcuttur..

Tüm tavsiyelerinize açığım :)
Sevgilerimle,
Zeynep..